13 Ağustos 2009 Perşembe

Eskilerin Cehennemde Yanarsın Lafı Bizim Ülkemiz İçin Artık Geçerli Değil.

. 13 Ağustos 2009 Perşembe

Eskilerin Cehennemde yanarsın lafının bizim ülkemiz için artık geçerli olmadığını biliyoruz. Çünkü yakın zamanda ülkemizin cennetleri tamamen yok olacak.

Bizim cennetlerimiz yakılıyor, bizim cennetlerimiz yanıyor, bizim cennetlerimiz yok oluyor, bizim cennetlerimiz rant kapısı oluyor ve bizim cennetlerimiz ev ve otel oluyor…

Güzel vatanımızın cennet köşeleri bir bir elden gidiyor; Kuşadası, Antalya, Çanakkale, Bodrum, Marmaris, Aydın, Selçuk ormanları ve aklıma gelmeyen bir çok yer… En son yok olan cennetimiz de İzmir Seferihisar’da.

Bazen çocuklara suç atılıyor, bazen çiftçilere, bazen kırık cam parçalarına. Bu cahil ve masum suçlular gün ışığına çıkartılırken, gerçek suçlular da kazanacakları paraları düşünerek bıyık altından pis pis gülüyorlardır herhalde.

Katil olmak illa bir insanı öldürmek değildir bence. Ha bir insanı öldürmüşsün, ha bir ormanı yok etmişsin, ha hayvanları öldürmüşsün. Hiç birinin birbirinden farkı olmaması gerek.

Ama yakan mı suçlu yakmaya teşvik edip yol gösteren mi suçlu o meçhul. Örneğin yakan kişiye 50 yıl ağır hapis cezası vereceksin, yanan yeri de en kısa zamanda tekrar ormanlık alana çevireceksin. Orman yangını çıkan alanlarda ev, otel ve tarla yapmayı engelleyeceksin, yapanlara da yangın çıkarmış gibi gene 50 yıl hapis cezası vereceksin bak o zaman yangınlarda azalma oluyor mu olmuyor mu?

Dünya ülkeleri ormanlık alanları arttırmak için çaba sarf ediyorlar, yasalar çıkarıyorlar; bizim ülkemiz de ise ormanlık alanlar azalsın diye çaba sarf ediyor yasalar çıkarıyor.

Gözünüzü kapatın ve hayal edin; uçsuz bucaksız bir orman, büyüklü küçüklü binlerce ağaç, rüzgarın ağaçlardan çıkardığı sesler, kuşların şakımaları, ağustos böceklerinin harika ezgileri, sürü halinde koşan atların nal sesleri ve dalgalanan yeleleri, çiçekten çiçeğe konan arılar, ressamın en güzel çizgileri ile çizilmiş kelebekler, kabuğunun içine çekilerek uykuya dalmış kaplumbağalar, gizli gizli avını kovalayan tilkiler, harıl harıl yem depolayan karıncalar, daldan dala atlayan sincaplar, homurdanarak gezen kocaman ayılar, taşlara sürünerek şıkır şıkır akan dereler, canım ormanların mis kokusu, gözümüzün önünden birden kayboluyor yerini uçsuz bucaksız karanlık, yerde yanmış hayvan ve ağaç parçaları, iğrenç bir yanık kokusu, simsiyah bir ölüm sessizliği, ağlayan insanlar ve sonsuz bir korku alıyor. İşte karşınızda gerçek cenennem…

Yeşilin her tonunu bulabileceğimiz güzel ve savunmasız ormanlarımız. İçinde binlerce canlıyı barındıran ormanlarımız. Dünyada eşi benzeri olmayan ANADOLU’ muz. Bizim yaşam kaynağımız, kurtarmak için canlarımızı feda ettiğimiz canım vatanımızın cennet ormanları;

Sizden,
Öncelikle sizi yok eden katiller adına,
Sonra o katillere bu fırsatı veren bizler adına,
Özür diliyorum.

Bilge Keykubat.
Ağustos 2009

0 yorum:

Yorum Gönder

 

Ziyaretçi Saysı

iletişim